Hiç düşündünüz mü? İnsan neden fesat olur? Fesat insan ne düşünür? Gönlünden ne geçirir? Fesat insan masum değildir. Çünkü fesadın kendisi masum değildir.

Fesat: karıştırıcı, arabozucu, iyi görünüp herkesin arkasından iş çeviren, bir şeyin faydalı olmaktan çıkıp zararlı olmaya başlaması demektir.
Hz. Ali’nin dediği gibi, “İkiyüzlünün dilinde tat, kalbinde fesat gizlidir.”
Bu başlıktan bile kırk anlam çıkartan fesatlar, fesatlık yapmayın olur mu?
Fesat insan, kendinden başkasını düşünmez, art niyetli olur.
Fesat insan, her şeyin altında bir şey arar kötü düşünür.
Fesat insan, herkese zarar verir, zamanla ruhunu çirkinleştirir.
Fesat insan, bulunduğu ortamı kendi menfaatleri uğruna çekilmez hale getirir.
Fesat insan, kendine rakip olarak gördüğü insanlara durmadan saldırır.
Fesat insan, kimsenin iyiliğini istemez, çevresindeki insanlara zarar verir.
Bu tür insanlar söylemediğimiz, yapmadığımız bir söz davranış için bizi yapmış söylemiş gibi başka insanlara göstererek hakkımızda kötü şeyler düşünmelerine neden olurlar. Bunları söylerken hiç kimseyi zan altında bırakmak istemiyorum, hiç kimseyi de suçlamıyorum ama fesatlarda kendilerini çok iyi biliyorlar.
Çoğu insan ben fesat değilim dese bile içinde az da olsa bir fesatlık vardır.
Peki, biz fesatlığın neresindeyiz?
Kıskanmak yerine, örnek olmayı denesek, kıskanmak yerine paylaşmayı denesek belki içten içe büyüyen fesatlığımız da son bulur. Fesatlardan mümkün olduğunca uzak durmalıyız Allah’a sığınmalıyız.
Kimi insanlar bal yapan arı gibidirler. Hep güzel şeyler yapmaktan zevk alırlar, topluma hizmet etmekten mutluluk duyarlar. Kimileri de zehir yapan yılan gibidirler.
Hep kötülükten zevk alır, topluma huzursuzluk vermekten mutluluk duyarlar. Çevremizde her iki tipten de örnek görebiliriz. Hatta öylelerini de görebilirsiniz ki, işleri güçleri çöplük eşeleyip koku yaymak, fitne ateşi yakıp yangın çıkarmak olur. Toplumda kucaklaşıp kaynaşma başlarsa bundan rahatsızlık duyarlar. İtişip kakışma, kavga, dalaşma başlatabilirlerse bundan da sevinip mutluluk duyarlar zevk alırlar.
Çünkü menfaatlerini toplumda çıkaracakları kavga ve karışıklık üzerine kurmuşlardır.
Hep karışıklık çıkarmak için fırsat kollayan fesatlar başkalarının mutlu ve huzurlu olmalarından rahatsız olurlar, hemen bir fitne ateşi yakmayı planlarlar.
Aşağıdaki hikâyede anlatıldığı gibi;
Yaptıkları şey aslında basittir, ama sonucu bir yuvanın sönmesine sebep olacak kadar vahimdir. O fesat insanlar var ya, Allah onların müstahaklarını versin!
Rivayet edilir ki, günün birinde bir adam köle pazarına bir köle almak için gider.
Araya araya sonunda kendine bir köle bulur. Köle satıcısı, adama "Bu köle güçlü kuvvetlidir, her istediğini yapar fakat fesat bir kişiliği vardır, çünkü kabilesi söz taşıma gibi kötü bir huyla bilinir" der.
Adam, "Bir şey olmaz, onun fesatlığı bana dokunmaz." Deyip köleyi satın alır.
Gel zaman git zaman bu köle sahibine öyle bir güven duygusu verir ki, sahibi ona (çocukları olmadığı için) öz çocuğu gibi davranır. Ona birçok ikramda bulunur, onu ağır işlerde çalıştırmaz.
"Can çıkar, huy çıkmaz" kaidesi gereğince bu kölenin bir gün fesat damarı kabarır ve bir fitne çıkarmayı düşünür. Sahibinin evde olmadığı bir zamanda bu köle, sahibinin karısının yanına giderek, "Senin kocan seni başka bir kadınla aldatıyor. Yakında seni boşayıp onu alacak. Dikkat edersen ticarete gidiyorum diyerek, seni aldatıyor. Ama ben bu durumdan hem seni hem de kocanı kurtarabilirim. Ben eskiden büyü işleriyle uğraşırdım. Sen bana kocanın boğazının altından birkaç tel sakalından getirirsen, ben bir büyü ile kocanı o kadından kurtarırım" demiş.
Öbür taraftan da sahibinin yanına giderek, "Karın seni aldatıyor. Sen uykudayken seni öldürecek. Eğer inanmıyorsan eve git uyuma numarası yap, göreceksin ki seni öldürmeye yeltenecek" deyip sahibini kandırdı. Sahibi kölesinin dediklerinin doğru olup olmadığını anlamak için eve giderek uyuma numarası yapar. Kadın da kocasının uyuduğunu zannederek elindeki bıçakla kocasını boğazından birkaç tel sakal almak için yaklaştığında, kocası yerinden fırlayarak, karısının elindeki bıçağı alarak karısını öldürür. Karısının akrabaları gelip adamı öldürür. Adamın akrabaları da gelip karısının akrabalarını öldürür. Böylece bir "fitne" yüzünden iki büyük kabile birbirini bitirir.
“Allah bizi güler yüzlü, kalbi fesat insanlardan korusun.” Fesatlık sonunuz olsun başka ne diyelim. Bu yazımı kalbi fesat olanlara ithaf ediyorum!