Bu yazıyı kaleme alırken, Ne kimseyi peşin olarak suçlamak, nede kimseyi peşin olarak aklamak gibi bir niyetim kesinlikle yoktur. Ama bazı gerçekleri de masaya yatırmak lazım.
14 Ağustos 2001'de Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve yol arkadaşları Ak Parti’yi kurduklarında ellerinde ne basının gücü vardı, nede yeterince paraları vardı. Ellerinde samimiyetten başka hiç bir şey yoktu.14.08.2001 – 31.03.2024 tarihleri arasında geçen 22 yıl 7 ay 17 gün sonra ne oldu da bu samimiyet kayboldu? Samimi ve içten seçmen küstürüldü, partiden uzaklaştırıldı, çıkarcı insanlar ise ön plana çıkmaya başladı.Samimiyetsizlik ne imiş hep beraber gördük…!
Bu satırları kaleme alırken bu cümleleri yazarken tüm Ak Parti teşkilat mensuplarını aynı kategoride değerlendirmek elbette haksızlık olur, ama bazı şeylerin değiştiği de bir gerçek.
Herkes tarafından bilinen başka bir gerçek ise, bu halk Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ı samimi, karizmatik hatta bir marka lider olarak görüyor ve Ak Parti’ye oy veriyordu.
Ama artık herkes şunun farkında;
Kim Ak Parti’de hasbelkader bir göreve geldi ise parti yöneticilerine yaranmak, şirin gözükebilmek için şov yaptı, nerde bir özveri ile samimiyet ile çalışan varsa bunlarda güya tehlikeli görülerek bir türlü partiden uzaklaştırıldı, kendi isteği ile küsüp gitmeyen oldu ise, bunlarında bir şekilde ayağı kaydırıldı, partiden uzaklaştırıldı.
Hâlbuki Ak Parti halk ile kendine gönül veren seçmenleri ile bütünleştiği ve halkın tüm kesimlerini kucakladığı zaman, halkla birlikte nefes aldığı zaman başarılı oldu.
Tırnak içinde söylüyorum kimse üzerine alınmasın ama gerçek olan şu;
İl ve ilçe yöneticilerinin birçoğu, halk üzerinde etkili ve sevilen kişiler olmadıkları için, siyaseti sadece kendi çıkarları doğrultusunda yaptıkları için, kendilerini o mevkii ve makama getirenleri memnun etmekten ve günü kurtarmaktan başka bir şey düşünmedikleri için, kendilerine oy veren seçmenin sorunları ile ilgilenmedikleri için, hatta ve hatta telefonlarına bile bakmaya tenezzül bile etmedikleri için seçmenden kopuk bir vaziyette ve iletişim kuramadıkları için 31 Mart 2024 tarihinde yapılan mahalli idareler genel seçimlerinde faturayı seçmen sandıkta kesti. Sözde parti yöneticisiyim diyerek sosyal medya mecralarından resim paylaşmaktan, şov yapmaktan başka kişisel hiçbir becerisi olmayan bulunduğu yeri, mevkii ve makamı korumaktan başka bir kaygı taşımayanlar nasıl başarılı olurlar?.
Yarınların ümidi olan bu partiyi kimsenin keyfince harcamaya hakkı yok, bu parti üzerinde oy veren herkesin hakkı var.
Bu cümleden olmak üzere;
Seçmen sözünü sandık yoluyla söyler ve öylede yaptı. Seçmenin iradesi sandıkta tecelli etti. Testi kırıldıktan sonra söz söylemenin hiçbir önemi yok, Ak Parti derhal silkinip toparlanmalı, Ak Parti il ve ilçe teşkilatları toplumun tümü tarafından kabul gören, insanları bütünleştirecek, sempatik, hitabet kabiliyeti olan, hiç kimseye tepeden bakmayan ve en önemlisi de dava bilinci, siyasi hedeflerinin önünde olan kişiler arasından seçilenler olmalı.
Bu vesile ile 31 Mart 2024 mahalli idareler seçimlerinin şehrimize ve ülkemize hayırlı olmasını diliyor, seçilen Belediye Başkanlarını, Belediye Meclis Üyelerini ve Muhtarları tebrik ediyor başarılar diliyorum. Kalın sağlıcakla.