Baharın yeşile boyadığı bütün ağaçları kış az evvel beyaza boyadı ne muhteşem bir manzara. Bütün kirlerinden kurtulmuşçasına beyazla arınmış koca bir şehir.
“İnsan sustuğu zamanlarda ne kadar da konuşkandır.” dercesine Alper Gencer’in insanın susmasına sebebi gibi iniyor gökten beyaz. Ocakta bir demlik çay fokurdaya dursun orda. Bir yorgan gibi örterken her yeri, dalarken seyre bir bardak çay ile içimizden geçenlere kulak vermeli. Tüm seslerin yutulduğu o anda sessizliğimizle sohbete ermeli.
Dışarıda bir hayat içeride daha fazlası dışarıdakilerin içlerinde neler neler gizli de.
Yapayalnız mı yağıyor kar?
Yalnızlığa mı?
Kimsesizlerin kimsesizliklerinden ıssız ve hatta sessiz bir gecede soğuk ve ama aydınlığın anlatmak istediklerini anlayabilmeyi yani dinleyebilmeyi ümit ederim. Ne çok soru ne çok cevap ne yaşanmışlıklar, yaşanacaklar…
Ne hızlıyız her şeyi yaşamaya gayrette ve ne hızlıyız her şeyden şikâyette.
Yazmaya başlarken dışarıda manzaradan esinlenmek ona dair yazmakta aslında niyetim lakin kafamın içerisinde o kadar birikmiş kelimeler varmış ki hangi cümlenin sonunda ne dersem uyuşmadı. Birbirini takip etmese de satırlar yazmayı sürdürmek istedim. Umarım editör yayınlar. Yazı size ne katar bilmiyorum belki zamanınızı çalmış olurum, belki bilmiyorum.
Oturup hesap etsem yarını, hesaplar tutar mı bilmiyorum. Aslında yazarken bir yandan da ne kadar bilmediğimi fark ettim. Yıldızları ellerime dökmek istemem de ayrı bir bilinmezim. İnatçı bir benliğim iç sesime bir daha seslendi sessizce. Çok sessiz seslenmiş olmalı ki cevapsız kaldı seslenişim. Tekrar susuldu bir müddet de sürecek gibi.
İç sesinizi susturmayı başarabildiğiniz anlar olmuştur sizin de. Peki, hiç duymadığınız iç sesinizi duymayı başarabildiğiniz oldu mu?
Belki santimetrelerce karı kısa bir yağmur güçlü bir güneş ışığı nasıl eritiyorsa, insan da kendi içinin karanlıklarını aydınlatabilmeli. Kendi iç sesinizi dinlemeniz dileklerimle.
Karanlık sessizliğiniz sesiniz ile aydınlansın.
Bir sonraki yazıda görüşmek üzere, kar gibi beyaz zamanları ruhunuza dilerim.
Kendinize iyi bakın.
Hoşça kalın.