Hata yapmak, insan olmanın doğasında olan kaçınılmaz bir gerçektir. Bu hayatta herkes hata yapar.

Hata yapmak, insan olmanın doğasında olan kaçınılmaz bir gerçektir. Bu hayatta herkes hata yapar. İnsanız sonuçta, beşeriz, şaşarız hata yaparız ama bazı hatalarda var ki tüm dünyaya zehir salar. Geri dönüşü olmayan bazı hatalar yıkımlara, felaketlere sebebiyet verir. Önemli olan, hatalarımızdan ders çıkarmak ve aynı hatayı tekrarlamamak için çaba göstermektir.
Hatalarımızla yüzleşmezsek ne olur?
Yaptığımız hatalardan dolayı içimizde var olan pişmanlık duyguları artarak devam eder. Aklımıza her geldiğinde, mutsuzluk duyarız, kendimize kızarız, kendimizi bir türlü affetmeyiz, huzursuz oluruz.
Hatalarımızla yüzleşirsek ne olur?
Tabii ki hatalarımızla yüzleşmek kolay değildir. Belki de hatalarımızla yüzleşirken ağlama, utanma duyguları yaşayabiliriz. Hatalarımızla yüzleşince kuş gibi hafifleyebiliriz, hata yaptığımız insanlarla daha iyi ilişkiler kurabiliriz. En önemlisi de içimizde bize yük olan pişmanlık duygusundan kurtuluruz.
Şimdi şöyle bir düşünelim;
Peki, hangimiz yaptığımız hatalardan ders çıkarıp kendimizi geliştirip sosyalleşiyoruz? Hangimiz aynı hataları tekrar tekrar yapıp toplumdan uzaklaşıp, yalnızlaşıyoruz?
Hatalarımızla yüzleşmek mi? Yoksa hatalarımızla yüzsüzleşmek mi?
Dostoyevski’nin 200 yıl öncesinden adeta günümüzü tarif ederek söylediği bu harika sözü nasıl algılamak gerekir. İnsanın aklına gelmiyor da değil hatalarımızla yüzleşiyor muyuz, yoksa hata üstüne hata yapıp hatalarımızla yüzsüzleşiyor muyuz? İki asır önce söylenen bu sözde dikkat çeken diğer bir nokta ise "cahil olmak" ile "pislik olmak" arasındaki farktır. Cahil olmak, bilgi ve tecrübe eksikliğidir, öğrenmemiş olmak anlamına gelir ve zamanla düzeltilebilir. Ancak, pislik olmak, ahlaki bir seçimdir. Bu, bilerek ve isteyerek yapmak ise, hatalarından ders almamak ve bu hataları tekrarlamak anlamına gelir. Pislik olmak, kişinin bilinçli bir şekilde doğru olandan sapmasıdır.
Hatalarımızı kabul ettiğimizde, saygıdan başka ne kazanırız?
Dostoyevski'nin bu sözü, bize hatalarımızla yüzleşmenin önemini ve ahlakı açıdan bizi nasıl şekillendirdiğini hatırlatır. Hatalarımızı kabul etmek ve onlardan ders almak, bizi daha güçlü ve daha bilgili bireyler yapar. Hatalarımızla yüzleşmekten korkmamalı, aksine bu süreci bir fırsat olarak görmeliyiz. Cahil olabiliriz, ama hatalarımızla yüzleşerek bu cehaleti aşabiliriz. Ancak, hatalarımızı görmezden gelir ve onlarla yaşamayı tercih edersek, gerçek anlamda bir değişim ve gelişim sağlayamayız. Bu yüzden, hatalarımızı kabul etmek, insan olmanın ve olgunlaşmanın vazgeçilmez bir parçasıdır. Hatalarımızı kabul etmek mi, yoksa inkâr mı zor?
Hatalarımızı, yanlışlarımızı ortaya çıkarıp, söyleyenden neden nefret ediyoruz?
Ne kadar mükemmel ve iyi niyetli olursak olalım, hayatımız boyunca mutlaka hatalar yapıyoruz. Ne yazık ki hatalarımızı, kusurlarımızı kabul etmek ve hatalarımızla yüzleşmek imkânsız oluyor. Hatalarımızı, yanlışlarımızı söyleyenlerden de nefret ediyoruz. Ne dersiniz, sizce de öyle olmuyor mu? Hâlbuki hatalarımızı kabul etmek, insan olmanın doğal bir parçasıdır. Hatalarımızla yüzleşmek cesaret gerektirir. Bu, yanlış yaptığımızı kabul etmek, hatalarımızın sonuçlarıyla yüzleşmek ve bunlardan ders çıkarmak demektir. Hatalarımızla yüzleşmek, kendimizi geliştirme ve olgunlaşma sürecinin bir parçasıdır. Bu süreç, kendimize karşı dürüst olmayı ve sorumluluk almayı gerektirir.
Diğer yandan, hatalarımızla yaşamak, bu hataları kabul etmeyi reddetmek ve onlarla yüzleşmekten kaçınmak demektir. Hatalarımızı inkâr etmek, onları çözmeden yaşamımızı sürdürmek anlamına gelir. Bu da zamanla bir yük haline gelir ve bizi içten içe kemirir. Hatalarımızla yaşamak, bize sürekli bir huzursuzluk verir.
Yazımın başında ifade ettiğim söz, sizce de çok doğru bir söz değil midir?
Yüzleşmenin tahsili yoktur, eğitimi verilmez ama bir kültürü ve birikimi vardır.
Önümüzde iki seçenek var;
İster siyasette olsun, ister ticarette olsun, isterse sosyal hayatta olsun, farkında olmadan yaptığımız hatalarımızla ya yüzleşip ders alırız ya da bedelini ağır bir şekilde ödemeye razı oluruz.
Sonuç olarak hatalarımızla yüzleşmek;
Bizi yeni bir hata yapmaktan alıkoyacak, telafisi mümkün olmayan hatalar konusunda çok daha duyarlı ve dikkatli hareket etmemizi sağlayacaktır. Yaptığımız hatalarımızla yüzsüzleşmek yerine, hatalarımızla yüzleşerek, pişmanlık duygusundan kurtulmak ve ders çıkarmak dileğiyle.