Belden aşağısı tutmayan İzmirli Meryem Düzgün Kaya,  şalvarı, yemenisi, fırçasıyla bir köy evinde sanat yaşamını sürdürüyor.

Henüz 3,5 yaşındayken çocuk felci geçirerek ortopedik engelli olan, tekerlekli sandalyeye bağlı yaşayan ve çok istemesine rağmen ilkokuldan sonra eğitimini sürdüremeyen Düzgünkaya'nın hayatı, 8 yıl önce mahallelerine gelen bir ressamın verdiği dersle değişti.

Kısa süreli eğitimde resimdeki yeteneğini keşfeden Düzgünkaya, daha sonra doğal yaşamı anlatan tablolar yapmaya başladı.

Yöresel giyimi nedeniyle "şalvarlı ressam" olarak anılan Meryem Düzgünkaya, 45 yaşından sonra 3 sergi açtı, tablolarını da Almanya, Norveç gibi Avrupa ülkelerindeki sanatseverlere gönderdi.

Sanat eleştirmenlerinden olumlu eleştiriler alan Düzgünkaya, ulusal bir sanat atölyesi ve yerel yönetim iş birliği ile düzenlenen organizasyon kapsamında "yılın sanatçısı" ödülünü de kazandı.