İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Üsküdar'da esnaf ziyaretinde bulundu.
Sokaktaki esnafı tek tek ziyaret ederek ihtiyaç ve beklentilerini dinleyen Akşener, ziyaretinin ardından basın mensuplarına açıklamada bulunarak, 30 Ağustos Zafer Bayramı törenlerine ilişkin şöyle konuştu:
"30 AĞUSTOS BİR KUTUPLAŞTIRMA ARACI OLMAMALI"
"30 Ağustos için bize Cumhurbaşkanlığından, sanıyorum Meclis'te grubu olan diğer siyasi partilere davetiye geldi. 10.45'te Anıtkabir'de 30 Ağustos'ta anma ve kutlama olacak. Diğer yerlerle ilgili olarak topluluk açısından yasaklanmasını doğru bulmuyorum. Çünkü dini bayramlar, milli bayramlar birbirinden ayrılamaz. Birbirinden ayırmaya kalktığınız zaman bu esnafı duymazsınız işte. Hep neyi konuştuk biz bugün; değerler üzerinden bir kavga, herkes çok rahat ediyor ama dert sahiplerinin derdini de kimse duymuyor. Halbuki Ayasofya üzerinden kavga çıkarılmaya çalışıldı. Ayasofya'nın ibadete açılmasının kimseyi rahatsız etmediğini cümbür cemaat herkes anladı. Şimdi Ayasofya meselesinin bir kutuplaştırma aracı olmadığı anlaşıldı. 30 Ağustos da bir kutuplaştırma aracı olmamalı. İsteyen gitsin kutlasın, şehirlerde organize olsunlar. Valilikler bunu organize etsin. Canı istemeyen de katılmayabilir, ona bir şey diyemeyiz ama iş yasak boyutuna gittiği zaman o insanları birbirinin karşısına dikiyorsunuz. Doğru bir şey değil."
Bir gazetecinin "kutlamaların yapılmamasına salgının gerekçe gösterildiğini" belirtmesi üzerine Akşener, sözlerine şöyle devam etti
"İLLERDE VALİLERİN BAŞKANLIĞINDAKİ RESMİ KUTLAMALAR MUTLAKA OLMALI"
"Salgının gerekçe gösterilmesini anlıyorum ben de... Salgının gerekçe gösterilmediği bir sürü toplantı oldu. Oralarda salgın geçerli değil, 30 Ağustos için salgın geçerli. Kurallara uyulsun ama bırakın insanlar nasıl bir yol yöntem bulacaksa bulsunlar. İllerde valilerin başkanlığındaki resmi kutlamalar mutlaka olmak zorundadır. Kalabalık yapmadan yapın. Mülki erkan denir adına, o ilin milletvekilleri gelir, siyasi partiler ayırt etmeden, il başkanları gelir bir kutlama yapılır. Değerler üzerinden kutuplaştırma anlaşılmalıdır ki artık kimsenin işine yaramıyor, yaramaz. Gençlerin derdi işsizlik, tepedeki muhteremlerin derdi acaba biz bunları karşı karşıya getirebilir miyiz olunca vatandaş artık yemiyor, inciniyor."