Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki  açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı: "99’dan sonra depremden sonra inşaatlarla ilgili yapılarla ilgili yönetmelikler geliştirdik ve ondan ders aldığımızın birinci alameti buydu.

"SIFIR TOLERANSLA DEVAM ETMEMİZ GEREKİYOR"

Aradan geçen 23 yıl boyunca harfiyen uymaya çalıştık. Kanunları düzenledik, belediyeler uygulama esasına bakarak takip ettiler. Son depremde 99’dan sonra yapılmış yönetmeliğe uygun olarak yapılan hiçbir bina yıkılmadı.

Şimdi çok daha ciddi adımlar atmamız gerekiyor. Sıfır toleransla devam etmemiz gerekiyor. Şu anda deprem bölgesinde yıkımlar devam ediyor. Biz ilk günden itibaren sağlam zeminleri bulduk oralarda rezerv konut alanlarında ihtiyacı gidermek için inşaatlara başladık. İhalesi yapılmış olan bizim konut sayısı 180 bin civarında. İhalesi yapıldı birçoğu başladı, kimisi kaba inşaatları bitti, ekim kasım, aralık aylarıyla teslimatına geçeceğiz.

Son günlerde dikkat çekilecek altını çizdiğimiz hususlardan biri TOKİ’mizin vermiş olduğu sınav, 99 depreminde ne kadar kamu binası varsa en çok hasarı onlar gördü. Biz de üzüldük devlet olarak yapıyoruz, kendi paramızla yaptığımız binalar çöküyor. Bu garip bir şey. Son 20 yıl içerisinde yapılan çalışmalarla kamu binalarının hasar almadığınız, TOKİ’nin hasar almadan depremi atlattığını gördük.

Şehirlerimizin bir taraftan yıkım hadisesi gerçekleşirken, bir taraftan da planlamalara ağırlık verdik. Felaketi bir fırsata dönüştürerek yeni planlamalar yapalım diye Bakanlığımız gayrete girmiş. Epey bir çalışma yapmışlar. Düşünülen planları çakıştırdık. Bir sonuca vardık. Kararlarımız kesinleşti.

Vatandaşlarımız da aslında şehirlerinde hatıralarını terk etmek istemiyorlar, bulundukları yerde yaşamak istiyorlar. Formüller geliştirmenin gerekliliği çok açık, bölgede toplantılar yaptık.

O yörenin insanları ile sivil toplum örgütleri ile bir araya gelerek ne düşündüklerini sorduk. Geçtiğimiz pazar günü de o bölgede en çok hasara uğrayan 100’den fazla belediye başkanı arkadaşımızı bakanlığımıza davet ettik. Hatay’da, Kahramanmaraş’ta, Adıyaman’da yaptığımız planlamaları gösterdik, uygun olup olmadığı hususunu tartıştık. Yeni modeli kendilerine anlattık. Arkadaşlarımızın hepsi modelin doğru olduğu hususunda bizlere teşekkürlerini ilettiler.

Bizim düşündüğümüz bir şey var o da şu bu şehirlerimiz kadim şehirler, deprem oldu dikkat etmediğimiz yerlerde ciddi hasarlar var o şehirlerin terk edilmesi mümkün değil.

Bakanlığımız denetiminde birkaç yıl sürecek olan faaliyetten bahsediyorum. 4 tane kırmızı çizgimiz var. Taviz vermemiz mümkün değil. Onlar da belli. Fay kırıklarının ve hatlarının bulunduğu yerde yapılaşma olmayacak. Bilim adamları 60 metrelik ende bir yere yapı yasağı getirmesini söylüyorlar. Bilim insanlarının söylediği gibi fay kırıkları üzerinde yapılaşma yasak.

İkincisi zeminde sıvılaşma olan yerler var. Adıyaman’da görüyoruz. Bina içine çöküyor. Sıvının geldiği yöne yatıyor. Sıvılaşma olan yerlerde yapı yapılamayacak.

Üçüncüsü dere yataklarına artık yapı yapılması mümkün değil cezai müeyyidelere Meclis’e gelecek. Bizim dikkat edeceğimiz şey bu işlerde mühendislik hesaplamalarında gerekse daha sonraki inşaat aşamasında sıfır toleransla devam edeceğiz.

HİBE VE KREDİ DESTEĞİNİN DETAYLARI BELLİ OLDU

Yerinde dönüşümle ilgili inşaat maliyetlerini hesaplayarak kredi ve hibe bölümleri geliştirdik. Vatandaşlar bir araya geldiğinde tek katlı, birden fazla katlı konutlar yapmak istediklerinde, buna izin vereceğiz. Ortak bir hesap açıp konutlar için 500 bin TL hibe, dükkanlar için 250 bin TL nakdi yardımda bulunuyoruz.

Konutların büyüklüğüne göre 500 bin TL ile 800 bin TL kredi verilecek. Dükkanlar için 250 bin TL ile 500 bin TL kredi vermeye devam edeceğiz Brüt 100 metrekare ev için 500 bin TL hibe, 500 bin TL kredi vereceğiz.

150 metrekare konut sahibi ev yapmak isterse 500 bin TL hibe vermeye devam edeceğiz 700 bin TL kredi vereceğiz.

Ev 150 metrekareden büyükse 500 bin TL hibe, 800 bin TL kredi vereceğiz. Dükkan için hibenin dışında 500 bin TL’ye kadar 250 bin TL’den başlamak üzere kredi vermeye devam edeceğiz.

Buradaki krediler 2 yıl ödemesiz 10 yıl vadeli olacak. Faiz 0, böyle olunca kredinin çok işe yarayacağını söyleyebiliriz. Bu paraları nasıl vereceğiz? Hak ediş karşılığı vereceğiz, iş başlayacak bir arkasından kredi olarak düşündüğümüz rakamları vermeye devam edeceğiz.

Konutları yıkılan şirket sahiplerini de hak sahibi etmeye devam edeceğiz. Bölgelerimizde 22 adet imar ofisi kuruyoruz. Yapım ve dönüşüm ofisi adını verdiğimiz buralarda bir müddet imarı Çevre, Şehircilik Bakanlığı denetiminde biz devam ettireceğiz.

Depremin en çok hasar verdiği yerlerde, İskenderun’da Kırıkhan’da, Pazarcık’ta buna benzer ilçelerimizde 22 yerde imar ofisleri kuruyoruz. Dönüşüm ofisi olarak adlandırdığımız bu ofislerde bizim görevli arkadaşlarımız bulunduğu gibi büyükşehir imar dairesi başkanlığı, ilçe belediyeleri görev alacaklar.

Anadolu’da bunlar çok olur, bir baba ev yaptırmıştır, 5 katlıdır birer katına çocuklarını oturtmuştur. Babanın üzerinedir evler, ölmeden kimse sesini çıkaramaz, AFAD tarafında hak sahipliği tek kişi içindir. Biz kentsel dönüşüm tarafında orada bağımsız birimlerde oturan evlatları varsa ispatlayabiliyorlarsa onları hak sahibi olarak görmeye devam edeceğiz.

Yarıya geçen oranda anlaştıklarında, bir müteahhide vermek istediklerinde biz sözleşmelerini hazırlayacağız. Orada vatandaş kendi aleyhine olabilecek durumu düşünemezlerse diye TİP projelerini hazırlayacağız.

İş devam ederken müteahhit sıkıntıya girip ayrılırsa devreye biz TOKİ olarak gireceğiz evlerini biz tamamlayacağız. Her türlü güvence içerisinde vatandaş anlaşmalarını yapabilecek. Sıkıntı doğdu, müteahhit ayrıldı o zaman vatandaşın inşaatı yarım kalmayacak, TOKİ olarak biz gireceğiz.

Ruhsattan iskana kadar her aşamada Bakanlığımızın yetkisi, kontrolü var taviz vermeyeceğiz.

Şehirlerin ekonomik hayatı canlanacak, orada ekonomi canlanacak yerel mühendisler, mimarlar devreye girecek, iş yapacaklar. İstihdam sağlanacak. Bir anda şehirde iç dinamikler harekete geçtiği için canlanma başlanacak. Yıkımdan dolayı boş gibi gözüken manzara inşallah en kısa süre içerisinde yeniden şehrin ihyası olarak karşımıza çıkacak.

Kadim bir mahalle kültürü var o mahalle kültürü inşallah yeniden yaşamış olacak. Yöresel mimarinin renklerini görme imkanına kavuşmuş olacağız.

Bakanlığımız bütün imar, inşa faaliyetlerinde ruhsat aşamasından bitim aşamasına kadar vatandaş içine oturuncaya kadar her türlü safhada elindeki imkanları kullanıp sonuna kadar denetlemeye devam edeceğiz.

Bir saniye bile kaybedecek zamanımız yok. Olan oldu, canlarımızı toprağa verdik 5 ayı emin olun hiç boş geçirmedik, ilk günden itibaren rezerv alanlar bulup inşaata başladık. Zeminle ilgili çalışmalarımızı titizlikle sürdürdük. Yapı yasağı getireceğimiz yerleri belirledik. Yeni imar planı hususundaki prensiplerimizi yapılan projeleri uzun bir süre çalışarak bugün hazır hale getirdik. Şimdi bizim çalışmamız karşısında vatandaşımız yerinde dönüşmek istiyorsa bürolarımız gelsinler, arkadaşlarımızla konuşsunlar bir an önce el birliği ile bu işin altından kalkalım."