Erdoğan: "CHP ve şürekasının, kentsel dönüşüm projelerine yönelik saldırganlığının gerisinde, iş bilmezlik değil, halk düşmanlığı vardır" ifadelerine yer verdi.
Yaşadığımız her felaket bize alınması gereken tedbirleri tekrar tekrar hatırlatmaktadır. Hiç şüphesiz bu önlemlerin başında kentsel dönüşüm gelmektedir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığımızdan beri bu meseleyi sürekli işledik, sürekli gündemde tutmaya çalıştık. Özellikle çarpık ve sağlıksız kentleşmenin yaygın olduğu illerde bunun tercihten öte bir zorunluluk olduğunu ifade ettik. Başbakanlığımız ve Cumhurbaşkanlığımız döneminde TOKİ vasıtasıyla Türkiye'nin yapı stokunun yenilenmesi için çok yoğun çaba harcadık. TOKİ bugüne kadar ülkemiz genelinde 1 milyon 200 bin proje üretti. Konut projeleriyle birlikte, evlatlarımızın eğitim gördüğü okulları, hastaneleri, kamu kurumlarını ve nice binayı TOKİ eliyle yeniden inşa ettik.
Yine bu süreçte Türkiye'deki sığ muhalefet anlayışının ülkemize ödettiği bedelleri acı da olsa görme fırsatı bulduk. Biliyorsunuz kentsel dönüşümle ilgili ne zaman bir adım atsak CHP ve şürekası hep karşımıza dikildi. Milletimizin hayrına yaptığımız her işe takoz koyan bu istemezükçü ekip, doğrudan insan hayatını ilgilendiren bu meseleyi bile engellemeye kalktı. Bunun için her yolu denediler, her yalanı söylediler, kentsel dönüşüme ranstsal dönüşüm diyerek projelere kara çaldılar. Çeşitli legal örgütler vasıtasıyla firmaları, işçileri ve mülk sahiplerini tehdit ettiler. Kendileriyle aynı ideolojik kafa yapısına sahip meslek kuruluşları ve odalar aracılığıyla projeleri mahkemeye götürdüler. Kendilerine hak gördükleri güvenli, modern, dayanıklı konutlar maalesef benim Maraşlı, Hataylı, İstanbullu kardeşime adeta lüks gördüler.