Atalay bu yorumlara tepki göstererek, "Bir senedir asgari ücrete zam gelmiyor ama fiyatlar artmaya devam ediyor." dedi.
Bu süreçte, bazı çevrelerin asgari ücretin 2025 yılı tahmini enflasyonu kadar artırılması yönündeki görüşlerine tepki gösteren Atalay, şöyle konuştu:
"Biz bu ülke beraber yaşıyoruz. Bir yükü bir kesimin üzerine yıkmak doğru değil. Hükümetin ekonomi politikası var ama aynı zamanda sosyal politikasının da olması gerekiyor. Adil gelir dağılımı şu anda yok. MÜSİAD, 'asgari ücret artışı yüzde 25'i geçmesin' diyor. Fahiş fiyat artışları, kiralar ortada. Asgari ücret enflasyona sebep değil. Bunu nereden anlıyoruz. Bir senedir asgari ücrete zam gelmiyor ama fiyatlar artmaya devam ediyor. IMF başta olmak üzere uluslararası kuruluşlar, asgari ücretin ne kadar artırılmasını gerektiğini açıklıyorlar ama onlar masada yoklar."
- "Asgari ücret geçim ücretine dönüştü"
Asgari ücret rakamının kıdem tazminatı, işsizlik ödeneği, Genel Sağlık Sigortası primi de dahil 20'den fazla kalemi ilgilendirdiğine dikkati çeken Atalay, bu yönüyle toplumun tamamına yakının etkileyen asgari ücretin Türkiye'deki en büyük toplu iş sözleşmesi niteliğinde olduğuna değindi.
Atalay, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Asgari ücret geçim ücretine dönüştü. Asgari ücretle bundan 5 yıl önce en düşük ücret belirlenirken, şimdi geçim ücreti. 17 bin lira olan bu ücretle bir hafta geçinebilir misiniz? İşverenler 17 bin lirayı gözünün önüne getirsin. 12 bin lira emekli maaşı, 17 bin lira asgari ücret. Bu ülke ekonomi politikasını yaparken, sosyal politikasını da yapmalı."
Yeni yılda asgari ücretin ne oradan artırılması gerektiği yönündeki bir soru üzerine Atalay, "Hedef enflasyon mu gerçekleşen enflasyon mu deniyor. İkisine de katılmıyorum. İkisi de doğru ve uygun değil. Sıkıntıları beraber paylaşmak durumundayız. Sıkıntıları dar gelirlilerin üzerine yıkmanın anlamı yok." dedi.