3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde Toplumsal Duyarlılık 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde Toplumsal Duyarlılık

Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl 9’uncusu düzenlenen ve 10 gün boyunca edebiyatseverlere kültür dolu anlar yaşatan Uluslararası Kitap Fuarı, kapanış gününde de büyük bir ilgi gördü. Kitap Fuarı, KAFUM’da gerçekleştirilen söyleşilerle unutulmaz bir final yaptı. Fuarın kapanış gününde edebiyat dünyasının önemli isimleri Ahmet Sandal, Vehbi Vakkasoğlu ve Tarık Tufan, okurlarıyla bir araya gelerek eserleri, edebiyat ve hayat üzerine samimi söyleşiler gerçekleştirdi. Yazarların konuşmalarında; yazma sürecine dair ilham veren anılar, eserlerinin arka plan hikâyeleri ve edebiyatın birey ile toplum üzerindeki etkileri ele alındı. Dinleyiciler, yazarlarla birebir diyalog kurma ve imza alma şansı da buldu. Edebiyatseverler, fuarın son gününde gerçekleştirilen bu etkinliklere yoğun katılım gösterdi. Söyleşilere katılan vatandaşlar, yazarlarla bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadıklarını dile getirirken, organizasyonun kente kattığı değerin altını çizdi.

Sandal: “İnsanın Hayat Yolcuğunu Çocuklukta Belirlenir”
Programda konuşan Ahmet Sandal, “İnsanın hayat yolcuğunda belki de en önemli evre çocukluktur. İnsanın hayatının rotası çocuklukta çizilir. Çünkü karakter çocuklukta belirlenir ve karakter insanın hayat yolculuğunu belirler. Çocukken yaşadığımız duygular, edindiğimiz alt metinler daha sonrasında bizlere yön veriyor. Küçük yaşlarımızda duyduğumuz bir söz bizleri çok farklı noktalara götürebilir. Söz deyip geçmemek lazım. Söz de hikmet vardır, söz de kuvvet vardır. Söz, bizleri etkisi altına alır” cümlelerini kaydetti.

Vakkasoğlu: “Maneviyatın Olmadığı Yerde Medeniyet Olmaz”
Gerçekleştirilen programda sevenlerine seslenen Vehbi Vakkasoğlu, “Medeniyetimizi korumak ve gelecek nesillere aktarabilmek en büyük vazifelerimizden bir tanesi. Peki, medeniyetimizi nasıl koruyacağız? Öncelikle medeniyetimizi korumaya kendi evlerimizden başlayacağız. Dört duvarın içini sevgiyle donatıp evimizi sevgi cennetine dönüştürmek medeniyetimizi korumak için olmazsa olmaz şartlardan biri. Gönül medeniyeti, kardeşlik medeniyeti manevi bağlarla bizleri birbirimize bağlıyor. Maneviyatın olmadığı yerde kardeşlik de medeniyet de kalmaz” diye konuştu.

Tufan: “Temel Meselelerimizden Bir Tanesi Kendimizi Anlayabilmek”
Söyleşide okurlarıyla bir araya gelen Tarık Tufan, “Bizim bu dünyadaki temel meselelerimizden bir tanesi kendimizi anlamak. Çünkü insan, mana verebilen, anlam verebilen tek varlık. Dolayısıyla insanın bütün bunalımı, çatışması, derdi kendisine ve olup bitene anlam vermek üzeredir. İnsan, bilinç sahibi bir varlık ve o bilinç sürekli insana soru sordurur ve cevabını arar. Bu sorular bazen kendimize dönük olur, bazen sıradan gibi görünen sorular olabilir, bazen de yaptıklarımızı sorgulamaya başlarız. İnsanı bilinci asla rahat bırakmaz. Bilinç soru sorarak tatmin bulmak ister. Böyle olunca bizim en temel meselemiz, hayatımızın en büyük kırılmaları aslında bir şeye mana vermekle, bir şeyin anlamını çözmekle başlıyor” ifadelerini kullandı.