Türkiye’nin önde gelen şirketlerinden 150 CEO’nun katıldığı zirvede hem dalgalı denizde şirketlerin nasıl bir rota çizeceği ele alındı, hem yeni trendler tartışıldı. “Makronun Baskısında Mikroyu Yönetmek” temasıyla gerçekleştirilen zirvenin buluşma noktası Sapanca oldu.
Türkiye ekonomisinin en büyük reel sektör buluşmalarından biri “Dönüşen Liderler Zirvesi” hafta sonu 150 CEO’nun katılımıyla Sapanca’da gerçekleştirildi. EKONOMİ Gazetesi ev sahipliğinde PwC Türkiye’nin içerik işbirliğinde ve Sabancı Holding Ana Sponsorluğu’nda 3.'sü gerçekleştirilen zirve, Elite World Grand Sapanca’da, “Makronun Baskısında Mikroyu Yönetmek" temasıyla yapıldı.
Zirvede, iş ve akademi dünyasının önde gelen isimleri, görüşlerini katılımcılarla paylaştı. Gün boyu süren zirve kapsamında düzenlenen oturumlarda; iş dünyasının ihtiyacı olan rota belirlenmeye çalışılırken, yerelden küresele uzanan başarı hikâyelerinden döngüsel ekonomiye, rekabetin değişen yüzünden riski anlama ve yönetmeye kadar çok sayıda başlık ele alındı.
EKONOMİ Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ, Yazı İşleri Müdürü Handan Sema Ceylan ve PwC Türkiye Kıdemli Ortağı Cenk Ulu’nun hoşgeldin konuşmalarıyla başlayan zirvenin akışını ise Dr. Barış Esen yönetti.
Dönüşen Liderlik Zirvesi’nde PwC Türkiye Müşteri ve Endüstri Grupları Lideri Cihan Harman moderatörlüğünde “Döngüsel Ekonomi” konulu panel düzenlendi. Panele Rönesans Gayrimenkul Yatırım AŞ Genel Müdürü Yağmur Yaşar, İSKUR Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili İsmail Kurtul ve MKS DevO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Korgün Şengün katıldı.
İSKUR Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili İsmail Kurtul, Dönüşen Liderlik Zirvesi’nde “Döngüsel Ekonomi” konulu panelde konuştu.
Sürdürülebilirlik odaklı iş modelleri ve kaynakların verimli kullanımı konusuna dikkat çeken Kurtul, geleceğin ekonomilerinde döngüsel sistemlerin nasıl daha fazla yer alacağını vurguladı. İnovasyon ve çevresel farkındalığın iş dünyasında liderliğin ayrılmaz bir parçası olacağını belirterek, değişimin kaçınılmaz olduğunu dile getirdi.”
Kurtul; Günümüzde nüfus artıyor, tüketim artıyor. Tüketim alışkanlıkları değişiyor. Özellikle global markalarda tüketim israfı var ve artıyor. Doğrusal ekonomiden döngüsel ekonomiye girme çabamızda özellikle katma değerli kısmında ilerlersek Avrupa pazarında daha güçlü olma şansımız var. Ömrünü tamamlamış ürünleri biz geri kazanıp tekrardan hayat döngüsüne giriyoruz. Risk olarak baktığınızda müşteri ve tüketici bunun maliyetini karşılamak istemiyor. Herkes bilinç ve farkındalık olarak dünden bugüne daha iyi bir noktaya gidiyor ama bunun maliyetini karşılamak konusunda herkes hemfikir değil. Dolayısıyla bu dönüşümü ve verimliliği beraberinde getiriyor.