"Nöbet geçiren biriyle karşılaştığımızda öncelikle soğukkanlı olmalıyız. O sırada hasta ayakta veya oturur durumda olabilir, yere ya da kanepeye sırt üstü yatırılabilir. Mümkünse hastanın yana doğru çevrilmesi uygun olur. Hastanın gözlüğü varsa çıkarılması, çevresinde bardak, bıçak, makas varsa uzaklaştırılması, kravatı ve başörtüsü varsa gevşetilmesi gerekiyor.
Hastanın kollarına baskı uygulamak, ağzına bir şeyler sokmaya çalışmak son derece tehlikeli bir durum. O sırada istemeden kolunda, bacağında dişinde kırılmaya, ağzında, dudağında yaralanmaya sebep olunabilir. Dışarıdan müdahale olmadan sakince nöbetin bitmesini beklenirken, hastanın kendine zarar vermesine engel olunması gerekiyor. Hastanın nöbet geçirdiği süre zaman olarak tutulmalı, 5 dakikadan kısaysa daha önceki nöbetlerine benzeyen nöbetler geçirdiyse hastanın uyanması evinde beklenebilir. Nöbet sırasında hastalarımıza hiçbir şey yedirip içirmiyoruz, soğan ve kolonya koklatmak ya da üzerine bir şeyler dökmek nöbeti sonlandırmaz."
Türkiye'de yaklaşık 1 milyon epilepsi hastası olduğunu tahmin ettiklerini belirten Güler, ön yargılar sebebiyle hastaların en yakınlarından bile hastalıklarını gizleyebildiğini söyledi.