Yardım ekiplerinin havaalanında bekletildiği iddiası, "İstanbul'da deniz suyunun çekilmesi büyük bir depremin işareti" haberleri ve "Hatay'da baraj patladı" yalanı... Tüm bunlar, depremin ardından sosyal medyada yer alan yalan haberlerden sadece birkaçı... 6 Şubat depreminin ardından sosyal medyada sayısız provokatif paylaşım yapıldı.
Bu paylaşımlardan dolayı hem depremzedeler hem de sahada fedakarca çalışanlar muzdarip oldu. Teyitsiz ve yalan bilgiler, kurtarma faaliyetlerine çok büyük zararlar verdi. Bu nedenle yalan haberlerin önüne geçilmesi için İletişim Başkanlığı tarafından düzenli olarak 'Dezenformasyon Bülteni' yayımlandı.
Bültenlerde, gerçek olmayan bilgiler tek tek sıralandı. Provokatif amaçlı iddiaların tamamı çürütüldü. İletişim Başkanlığı'nca yayımlanan bültenler ile dezenformasyon yayan hesaplara karşı tetikte olunması gerektiği vurgulandı.
"Askere emir geç verilmedi"
Bir bültende, "Asker depremin ardından sokakta yoktu, askere 'çık' emri geç verildi" iddiasının gerçeği yansıtmadığı kaydedildi.
Depremin hemen ardından Milli Savunma Bakanlığı'nın, 04.30'da Genelkurmay Başkanlığı, Kara, Hava ve Deniz Kuvvetlerinden rapor isteyerek; TSK İnsani Yardım Tugayına "hazır ol" emrini verdiği belirtildi.
Hatay'da baraj patladı yalanı, çalışmaları sekteye uğrattı
Türkiye'yi sarsan depremle ilgili sosyal medyadaki dezenformasyon tehlikesi, "Hatay'da baraj patladı" yalanı ile daha da ileri götürüldü. O iddia, büyük paniğe neden oldu.
İletişim Başkanı Fahrettin Altun, asılsız iddiaların arama kurtarma faaliyetlerine ara verilmesi gibi telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğurduğunun altını çizdi.
Bir bültende de "Afet bölgesine giden iş makineleri engelleniyor" iddiasının gerçeği yansıtmadığı ifade edildi. "Kapılar açıldı, Suriye'den yüz binlerce sığınmacı getiriliyor" iddiası da yalanlanan paylaşımlardan oldu. "Kapılardan Türkiye tarafına geçiş, tamamen Türkiye'nin kontrolündedir" denildi.
"Deliller toplanmadan enkazlar kaldırılıyor" iddiası ile "Afet bölgesine gönderilen yardım tırlarının engellendiği" iddiası belgeleri ile çürütüldü.
İnsan hayatını tehdit eden en önemli tehlikelerden birinin, sosyal medya dezenformasyonu olduğu gerçeği bu süreçte bir kez daha gözler önüne serildi.